07 Temmuz, 2007

boş işler


bir tane ağızlığım var, hani bu 1950lerde kadınlar kullanırlarmış ya onlardan. fildişi sigara takılan yeri, tabii bir süre sonra sararıyor dumandan..
zevkli bişey ağızlıkla sigara içmek. bazen de külfetli..
bi kere nedense kendini bi garip hissediyosun, birden o 50lerde filmlere girmiş gibi oluyorum. sigarayı tutma şeklim falan değişiyo, bi bakıyorum ki oturma ve bacak bacak üstüne atma kombinasyonum da değişmiş.. ((yoksa içimde saklı bir ingrad bergman mı var??))
sonra kültablasına koyamıyosun ağızlıklı sigarayı, özellikle sonlarına doğru. sigaranın yanan yerinin kültablasını dibine değmesini de sevmediğim için elimde tutmak zorunda kalıyorum.
bir de sigaranın sonu durumu vardır ya, hani tam son nefeste filtreyi elinle sıkarsın da öyle çekersin nefesi içine, oh nasıl bir keyiftir o.. onu da yapamıyosun ağızlıklı sigarada. yani istersen yaparsın tabii de yine de o lezzet gelmiyor ağzına.. (ne lanet şeymiş bu ağızlık yahu...)

neyse yine de kırkyılda bir de olsa ağızlıkla sigara içmek keyifli bişey. az sonra kapıdan humphrey bogart ya da james dean giricek sanıyosun. ya da ben yeteri kadar delirmedim daha..
(tavsiye: penguen sayı 250, 5 temmuz tarihli olan yani, ikinci sayfadaki yiğit özgür'ü tavsiye ederim, içimizden biri: yekteran baymedir)

Hiç yorum yok: