19 Ağustos, 2011

kaş'a doğru

yarın cihan'la birlikte kaş için yola çıkıyoruz. tuna zaten orda, cemal de (annemin tabiriyle akıllılık ederek) uçakla geliyor. kısacık, minicik bi tatilim olmasına rağmen yine de amaç yolda olmak olduğu için gözüm yedi açıkçası. aslında temel olarak bi yere de yetişmediğimiz için rahat geçer yol gibi geliyo.

zamanından çok emin olamıyorum ama sanırım üniversite zamanı kaş'a gitmiştim ilk gidişim de odur zaten.. orda aklımda kalan bi görüntü var. kaş'ın ortasında bi kahve gibi bişey var. onun yanına iki motorlu gelmişti. bi kadın, bi erkek. nasıl hoşuma gitmişti o. pek sevimli görünüyolardı. işte o andır benim motor almaya karar verdiğim an. kaş'ta o mekanın yanı. o yüzden şimdi benim rintintin bi kaş'ı görsün istiyorum. bi hayalim daha gerçek olucak kısacası. :)

şaka maka yaklaşık 835 km yol. ilk 160 kmsini benim motor muayeneye girdikten hemen sonra yarın alıcaz. sonrasını da sabah yola çıkmak suretiyle cumartesi günü alıcaz.
yolda cihan'ın ailesinin çiftliğine uğramamız lazımmış. yoksa aslında yarın gece 3-4 gibi yola çıkıp cumartesi akşam falan kaş'ta oluruz diyoduk ama değişti plan. gerçi yine de aynı hesaba gelicek.

aslında çok heyecanlıyım. :) ilk kez bu kadar uzun yol yapıcam. keşke tatilim biraz daha uzun olabilseydi diyorum ama eldeki bu kadar ve keşke'sini demenin bi faydası yok..

anneme söylediğimde korkunç gerildi kadıncağız. yaklaşık 3 dakika konuşamadı telefonda. anlıyorum gerilmesini tabii, ama merak etme anne bişey olmaz. sen korursun beni. :)

tek derdim bu gerizekalı iphone'un şarjının çabucak bitiyo olması. aslında instamapper diye bi program var telefon için. gps tracker iphone için uygulamanın adı. yolda senin rotanı takip ediyor. senin belirlediğin aralıklarla uyduya bağlanıp internet üzerinden nerede olduğunu gösteriyor. ama sürekli uyduyla haberleşiceği için korkunç pil yiyor ve öyle bi lüksüm olmıycak gibi. gerçi her 100 km.de bir durucaz, durduğumuzda telefonu şarja bırakırım ama yine de emin olamıyorum. neyse yolda bakarız artık.

başka bomba da, bi arkadaşım eski f650'sinin yan çantalarını verdi kullanmam için. bi heveslendim. pek de güzel duruyorlar ama türkiye'de takmak için gerekli olan parça olmadığı için takamadık. küçük bi somon sanırım aslında (25 euro) ama borusan'da yokmuş. onun yerine tüm seti satıyorlar ve o da 120 euro + kdv. zaten sinir oluyorum bu borusan'a domalma durumuna o yüzden kalsın dedim. şimdi çantalar bana, ben çantalara bakıyoruz evde. :)

böyle işte. bakalım yol nasıl geçicek. nasıl bişeymiş. geyve'ye kadar gittikten sonra yaklaşık 660 km yolumuz kalmış olucak. onu da alabiliriz gibime geliyo. tek motorda iki şöför olucaz, bi o bi ben kullanarak gideriz güzel güzel. :)

korumalar ve malzemeler de tam. gittim bugün kulak tıkacı, lastik patlarsa içine köpük sıkmak için bişey (yaklaşık 30 km götürürmüş bizi), sırtlık ve zincir yağı aldım. diğer herşeyim tamam zaten. o sıcakta botlar, korumalar ve üstümdeki tüm yüklerle pek sevimli olucak gibi. :)

istanbul'a dönünce damarlarımdaki alkolden temizlendikten sonra güzel bi yol yazısı yazıcam. öperce.

bu arada minik bi dilek:
motoruyla uzun yola çıkacak motorcu duası: sevgili doğa ana; bizi viraj içindeki sudan ve yağdan, sinyal vermeden sollama yapan dallamalardan, lastiğimizi patlatacak herhangi birşeyden, motorun üstündekinin de insan oldugunu unutan kazmalardan ve kadın şöförlerden koru lütfen.