18 Haziran, 2007

saçmala


kendime notlar:

* kedi, sinek ve böcek ve kelebek yakalamaya başladı. gözlemlerime göre yakaladığı sinekleri hemen yiyor, böcekleri ve kelebekleri görebileceğim bir yere bırakıyor ki, ölülerinden bile midem bulansın.

* sarhoşken böcekten korkmuyorum, hatta peçeteyle tutup çöpe atma yeteneğine bile sahibim sarhoşken. demek ki neymiş, sürekli içmek lazımmış, özellikle böcek popülasyonunun arttığı yaz aylarında. ama ilerleme var, bugün işe giderken yerde ölü bi tane gördüm, korkmadan yanından geçtim.. afferim bana.

* toplantı denen şeylerden nefret ediyorum. elimi kolumu nereme sokucağımı şaşırıyorum, oturma pozisyonu bulamıyorum. üstümdeki şeylerle zaten rahat değilim.. bi ara tuvalete gittim, kanter içinde yere bağdaş kurup oturdum biraz.(temizdi, temizdi..) biraz uzun sürdü kendime gelmem ama rahatlayıp geri döndüm toplantıya. zaten bi de deli gibi akşamdan kalmaydım, ne işim var toplantıda..
bi de toplantı odaları o kadar rahatsız olmak zorunda mıdır? berbat yerler.

* metrodan çıkış anını da sevmiyorum mesela. herkes koşarak merdivenlere yetişmeye çalışıyor. kaçıyor sanki merdivenler. hemen tırıs tırıs en az insanın olduğu tarafa yönleniyorum, taksimde çok az kişi gezi parkı ve talimhane tarafına gidiyor. hemen oraya yöneliyorum, biraz daha fazla yürürüm ama o insan kalabalığına girmem diyorum hep kendime.
ama metronun içinde olma anını seviyorum bazen. aklıma jacob's ladder filmini getirirsem rahatlıyorum. ordaki gibi karanlık, pis bi atmosfer hayali kendimi iyi hissetmemi sağlıyor. (bir de filmdeki posterler..)
metrolar da trenler gibi olsaydı ya, iki tren farklı yönlere giderken yanyana denk gelselerdi arada, el sallasaydık biz de birbirimize.

* yatağa çarşaf takmayı da sevmiyorum. çok üşeniyorum hep.. eğil kalk, bi tarafını tak diğer tarafı çıksın, git onu düzelt, hiç kırışıklık olmasın çarşafta diye uğraşmak falan.. ne gerek var acaba.. çarşaf takma makinası istiyorum.

* mac pro istiyorum, cinema display istiyorum..

Hiç yorum yok: