izmir'e gelince yapıcak bişeyi olmayan her insan gibi tv karşısında gebeşmeye başladım.. özellikle sabahları yayınlanan programlar diziler ne gariplermiş. kavak yelleri, rosalinda (hala böyle dizilerin olduğunu görünce içimi pembe bi mutluluk kapladı istemeden), hatırla sevgili, dedikodu programları, bez bebek, sihirli annem, seda sayan.. haftasonları magazin programları.. tüm programın metni toplasan bi a4 kağıdı geçmezken nasıl da iki saati kakalıyolar millete.. bi yandan söyleniyorum ama bi yandan da tek tek hepsine hakimim şu izmir günlerim boyunca.
bi de tabii ki evlilik programları var ki yakınından bile geçmek istemiyorum.
30 Haziran, 2008
15 Haziran, 2008
saçmala
hani böyle çok sıcak bişeyi hart diye içince dilin yanar ya.. işte öyle durumlarda çok üzülüyorum dilim için. biliyorum ki önümüzdeki birkaç saat boyunca dilimin orası çalışmıycak ve ne yediğim ne içtiğimden hiç bir şey anlamıycam, dilimi sürekli damağıma deydiricem his geri geldi mi diye.. bir süre sonra da unutucam..
bloga böyle sçma sapan şeyleri yazmayı sevdiğimi farkettim, mesela ev arkadaşımın da bi bloğu var, o hep manalı ve güzel şeyler yazıyo oraya. ben böyle havadan sudan saçma sapan şeyler yazınca biraz garip hissediyorum kendimi. amma yüzeysel bi insanım diyip hayıflanıyorum arada. o da geçiyo sonra.
bi de gece dışarı çıkıp öküz gibi sürekli sigara içtiğimin ertesi sabahı boğazımın şişmiş olmasına çok üzülüyorum. dilimin arka tarafı da bi garip oluyo öyle durumlarda. büyüyo sanki dilim. bugün dilimle alıp veremediğim ne acaba.. yabancılaştım zaten..
uyandığımdan beri saate bakmadım ne güzel.
bloga böyle sçma sapan şeyleri yazmayı sevdiğimi farkettim, mesela ev arkadaşımın da bi bloğu var, o hep manalı ve güzel şeyler yazıyo oraya. ben böyle havadan sudan saçma sapan şeyler yazınca biraz garip hissediyorum kendimi. amma yüzeysel bi insanım diyip hayıflanıyorum arada. o da geçiyo sonra.
bi de gece dışarı çıkıp öküz gibi sürekli sigara içtiğimin ertesi sabahı boğazımın şişmiş olmasına çok üzülüyorum. dilimin arka tarafı da bi garip oluyo öyle durumlarda. büyüyo sanki dilim. bugün dilimle alıp veremediğim ne acaba.. yabancılaştım zaten..
uyandığımdan beri saate bakmadım ne güzel.
04 Haziran, 2008
iş mi okul mu ?
yerime duramıyorum.. durup durup kendi kendime ellerimi çırpıyorum, içimden bi sevinç dalgası geçip geçip duruyo. =: )
işlerin bitmesine çok az bir zaman kaldı, yarın bu saatlerde her bitmiş gitmiş, 2 ya da 3 aylık tatil dönemi başlamış olucak. eve gelirken yolda onu düşünüyodum, sanki hala okulda okuyo gibiyim. 9 ay okula git, sıkıl, nefret et, sonra 3 ay tatil yap. sanırım şanslı insanlardanım. şimdiye kadar sadece 2 kere yazın çalışmak zorunda kaldım, o da işler azdı ve çok koymamıştı. çalışırken hala okulda okur gibi olma hissi güzel bi hismiş. :)
işlerin bitmesine çok az bir zaman kaldı, yarın bu saatlerde her bitmiş gitmiş, 2 ya da 3 aylık tatil dönemi başlamış olucak. eve gelirken yolda onu düşünüyodum, sanki hala okulda okuyo gibiyim. 9 ay okula git, sıkıl, nefret et, sonra 3 ay tatil yap. sanırım şanslı insanlardanım. şimdiye kadar sadece 2 kere yazın çalışmak zorunda kaldım, o da işler azdı ve çok koymamıştı. çalışırken hala okulda okur gibi olma hissi güzel bi hismiş. :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)